KPSS SERÜVENİ

Baş karakterimiz; yolsuzlukların üzerine giden gazeteci Mahmut Ersoy gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışır, ölmeden önce arkadaşı Ümid’e “Memleket bir kurtlar sofrasına dönmüş ise isyan haktır.” demiştir. Bu cümle hafızalara kazanmıştır. Demokrat Parti dönemini anlatan siyasal roman, aslında dün olanla bugün arasında ne kadar benzerlikler olduğunu da görebiliriz,okunması gereken bir kitap. Ben okurken biraz yavaş ilerlediğim bir kitap oldu. Bunun sebebini de daha az klasik okumama bağlıyorum. Ayrıca bu güzel dalımı aldığım yer  @cedaartt  çok teşekkür ederim kendisine 🌼🌼  

Merhabalar Şu an kitabın yüz otuz beşinci sayfasındayım. “Çökme” başlığındayım. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkmasını ve genel hatlarıyla Mustafa Kemal’in cephelerde mücadelesini gördük. En çok siyasi mücadelesini, milletin menfaatine yaptığı çalışmaları... Doğru bildiğini söylemekten hiç bir zaman çekinmediğine tekrar tanık oluyoruz. Buna en basit örnek ise Yedinci Ordu Komutalığında iken yazdığı raporu okusak yeterli. Acaba dili nasıl rahat okuyabilir miyim, Halide Edip gibi ağır mı diye düşünenler için gayet sürükleyici devam ettiğini söyleyebilirim. Herkes okumalı, keşke daha önce okusaydım diyorum. Bitirince bir gönderiyle daha açıklayıcı paylaşım yapacağım.  

Uzun süredir polisiye kitap okumuyordum dolayısıyla bu yazarı yeniden okumak çok iyi geldi. Grange’in tarzını, kendine özgü üslubunu hep beğenmişimdir. Okurken evet katili yakaladık her şey bitti derken bitmemesi oldukça sürükleyiciydi. Ayrıca diğer kitaplarından farklı olarak bu kitapta mahkeme sürecine de yer vermesi ve mahkemede konuyu detaylandırması benim hoşuma gitti. Sadece artık polislerin yalnız, boşanmış ya da boşanma aşamasında olması, psikolojik travmalar geçirmesi konusu hoşuma gitmiyor. Mutlu dedektifte beklemiyorum ama biraz daha farklılaşmalı. Okumanızı tavsiye ederim ben keyifle bir çırpıda bitirdim.  

Uzun bir zamandır tabiri caizse diz üstü romanlar okuyanlar için bir çırpıda okunması zor olacak bir kitap. Lakin Alıp bizi kah Kostantiniye’ye kah dilenciler arasına kah günahlarından kaçmak için zaman makinesi icat ettiğini düşünen Ebrehe’nin yanına götüren kitaptır Puslu Kıtalar Atlası. Okurken farklı hikayeler anlatıyor gibi geliyor hatta birleşecek mi nasıl birleşecek derken bir bütün halinde ortaya çıkıyor. İşte yazar tüm maharetini bu birleşmeyi yaparken ortaya koyuyor. Ana karakterlerin etrafında dolanırken bile basit kısa hikayeler anlatıyor. Üstelik okuyucuyu dışarıda bırakmıyor hikayenin içinde hissettiriyor. Descartes’in “düşünüyorum öyleyse varım” ilkesine karşılık Uzun İhsan’ın “Düşündüğüm için ben var değilim, sizler varsınız. Sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz.” diyor. Buradan Ömer Hayyam’ın dizelerini anımsattı bana; “Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.” İhsan Oktay Anar ile tanışmak bu kitabına

Yedi ayrı öykü, yedi ayrı erkek ve kadınları... Bunların arasında üçüncü öykü ise benim en etkilendiğim öykü oldu. Kahramanımız Tokay hiç evlenmemiş, gününü gün eden doktor iken birden aşık olması ve içsel bunalım yaşaması, elli iki yaşında anoreksiyaya yakalanması ve ölmesiydi. Yazar erkeklerin bakışından bize kadınları, aldatılmalarını, terk etmelerini ve aldıkları kararları göstermiş. Dikkat ettiğim bir diğer şey ise Japonların gerçekten yalnız olmaları arkadaş edinmekte biriyle bir şeyler paylaşmakta zorluk çekmeleri oldu. Son öykü de oldukça güzeldi. Bu öyküden alıntı yapmak istiyorum. “Bir gün sen de kadınsız erkeklerden olacaksın. O gün en ufak bir uyarı, küçücük bir ipucu vermeden; önsezi olarak hissettirmeden ya da içine doğmadan; kapını çalmadan’ öksürerek haber vermeden; hiç beklemediğin bir an da seni bulacak. Bir köşeyi döndüğünde aslında oraya çoktan varmış olduğunu anlayacaksın. Ama geriye dönmek mümkün ola

Merhabalar, Harry Potter evrenini çok seven birisi olarak ilk Fantastik Canavarlar filmi çıktığında çok heyecanlanmıştım. Çünkü bu dünya ile ilgili ne çıksa izlerim, okurum diye düşünüyorum. Ancak J.K Rowling çok iyi bir yazar ama iyi bir senarist mi bunun kararını veremedim. Fantastik Canavarlar da bir çok soru havada kalıyor. Önce kitabını yazsaydı diye düşünüyorum. Fragmanlardan da hatırlayan olacaktır, yeniden Hogwarts’ı görmek çok heyecanlıydı. Harry Potter sevenler ve Grindelwald ile Dumbledore hikayesini merak edenler, koleksiyonerler kitabını da almanızı tavsiye ederim. Ben ilk defa senaryo okudum, roman, hikaye gibi hiç değil bu farklılığı göz ederek satın alabilirsiniz.